İkili Opsiyonlarda Karşılaşılan Psikolojik Hatalar (2025)
Updated: 08.05.2025
Bir İkili Opsiyonlar Traderının Psikolojik Hataları: İkili Opsiyonlarda Psikolojik Hatalar (2025)
Her acemi, deneyimli ve hatta profesyonel trader, psikolojik hatalar yapar. Ancak profesyonel biri bu hatalara çok nadir düşer ve çelik gibi işlem disiplini ve işlem planı sayesinde yaşanan sıkıntıdan kurtulabilir; oysa acemi trader her adımda psikolojik hatalara düşer.
Bu hatalar çoğu zaman mevduatın (deposit) kaybına yol açar ve traderın işlem hesabındaki her şey yok olur. Her biriniz, kendi psikolojik hatalarınıza karşı hazırlıklı olmalı ve bunlardan nasıl kaçınacağınızı bilmelisiniz. Bugün tam da bundan bahsedeceğim.
Bu, “kolay para” anlayışıyla pek uyuşmuyor, değil mi? Eğitimin kendisi son derece zorludur; kitap okumak, video izlemekle kalmaz, aynı zamanda işlem yapabilmek için kendinizi de değiştirmeniz gerekir. Kendini mükemmel ve her şeyi bilen biri olarak gören insanların çoğu, kendini değiştirmeye pek yanaşmaz. “Tüm bu eğitim saçmalık, ben direkt butonlara basarım, bira içerken, arkadaşlarla görüntülü sohbet ederken de işlemlerimi açarım; işlem yapmak kolay!” diye düşünürler. Her acemi trader, aslında İkili Opsiyonları öğrenmeye karşı bir isteksizlik yaşar. Nedense herkes, işlem yapmayı herhangi birinin başarabileceğini düşünür. Ayrıca bu kişiler, gerçeği de reddeder – onlara “%95 trader sürekli para kaybediyor” deseniz bile, “Ben o %5 şanslıdan biri olacağım, öyle sıradan biri değilim!” diye kendilerinden son derece emin konuşurlar.
Bunlar, herhangi bir İkili Opsiyon İşlem Sağlayıcısı için en sevilen müşterilerdir – kendi parasını yatıran ve hiçbir şeyi değiştirmeyi reddeden bir acemi kadar tatlı ne olabilir ki?! Ben, deneyimli bir trader olarak (henüz kendimi profesyonel hissetmiyorum), İkili Opsiyonlardan geçimini sağlayan biri olarak, aslında sizin işlem eğitiminize başlamanız veya yalnızca şansınıza güvenmeye devam etmeniz beni hiç ilgilendirmez. Ben, her durumda kazancımı elde ediyorum. Bu yüzden, öğrenmek ya da aynı hatalarda ısrar etmek tamamen sizin yararınıza veya zararınıza kalmış bir durum!
O dönemki işlem stratejim, çok basit kurallardan oluşuyordu:
Piyasanın, RSI’nin aşırı alım veya aşırı satım bölgesinde olmasını pek taktığı yoktu. Fiyatın döneceğini beklediğim destek-direnç seviyesi de piyasa için çok bir şey ifade etmedi – ufak geri çekilmeler olsa da trend devam etti ve ben kayıplara uğradım. “Şimdi sert bir trend var, bu yüzden trend yönünde işlem açmalıyım!” diye düşünmek yerine, “Trend sonsuza kadar sürmez, şimdi kesin dönecek!” diye ısrar ettim. Ama trend, bakiyemi bitirecek kadar devam edebiliyormuş.
Bazen iyi bir stratejiniz ve, sözde, “sermaye yönetimi” planlarınız olsa bile (örneğin Martingale), aklınız piyasayı yorumlamaya yetmiyorsa sonuç hüsran oluyor.
Trend zamanlarında farklı stratejiler, yatay (sideways) piyasada farklı stratejiler kullanılır. Belirli koşullar için uygun olan indikatörler vardır; “terminali açtım, grafikleri gördüm, hemen işlem açayım” mantığıyla hareket etmemelisiniz.
Acemi trader ise inatçı bir “koç” gibi, kafasını aynı duvara toslaya toslaya bir arpa boyu yol almaz. Çözüm çok basit: Piyasaya bakıp o anki en uygun işlem yöntemini seçmek gerekir. Uyum sağlayın ve tek bir stratejiye sonsuza kadar takılı kalmayın.
Bu uyum sağlama eksikliği, aynı stratejilerin farklı traderlarda farklı sonuçlar vermesinin de ana sebebidir. “Strateji çöp, çalışmıyor!” demeden önce düşünmek gerek: “Bende zarar etti ama başka birinde kazanç sağladı.” Çünkü farklı zamanlarda, farklı piyasa koşullarında işlem yapıyoruz! Her trader farklıdır ve piyasa bakış açısı, işlem deneyimi de farklıdır!
Kazanç konusuna da aynı açgözlülük hâkimdir: “Hiçbir gün zararla kapanmamalı, her gün kazanmam lazım!” Peki nasıl kazanılır? Elbette Martingale ile! “Sabit lotla uğraşanlar uğraşsın, ben daha zekiyim, oranı yükselterek her kaybı geri alırım!” Ama böyle düşünmek, brokera ufak tefek kayıpları bile vermek istemezken, çoğu zaman tüm hesabı sıfırlamakla sonuçlanır ve geride işlem yapacak sermaye de kalmaz. Oysa zihninde “Ben her gün katlanarak kazanç elde edeceğim, ne kadar kolay!” diye bir hayal vardır.
Deneyimli bir trader, her zaman kazançlı işlem yapmanın imkânsız olduğunu çok iyi bilir. Zararlı işlemler ve hatta kayıpla kapanan günler, kârlı bir işlem sürecinin parçasıdır ve asla kaçınılamaz. Dolayısıyla deneyimli trader kayıpları kabullenip, “Bugün biraz paramı brokera bırakıyorum ama ileride geri alıp kâr da edebilirim” der.
Acemi trader ise tamamen farklı düşünür: “O para benim param! Onu İkili Opsiyon İşlem Sitesine kaptırmamalıyım, bir işlemle tüm kaybımı geri alırım! Her gün %100-200 kazanç elde ederim, bu benim beklentim!”
Bu durumda kimin başarılı olduğu, kimin mevduatını kaybettiği oldukça açık. Açgözlülük, İkili Opsiyonlarda hiç kimseye yardım etmedi ama pek çok traderın sonunu getirdi. Kararınızı verin: ya kaybı psikolojik olarak kabullenmeyi öğreneceksiniz ya da paraya aşırı derecede bağlanan (açgözlü) bir acemi olarak, paranızı düzenli şekilde kaybedeceksiniz.
İkili Opsiyonlarda veya Forex’te işlem yapan acemi traderlar arasında bu psikolojik hata çok yaygındır. İşlem yaparken mevduatının bir kısmını ya da sadece bir işlemin bedelini kaybeden acemi trader, hemen parasını geri almak ister.
Bu da sonraki işlem tutarlarının sürekli artması ve traderın mevcut strateji kurallarını tamamen unutup rastgele işlem açmasıyla sonuçlanır. Kayıpları “hızla” kapatma arzusu, traderın zihnini ele geçirir; bu zihniyetle risk yönetimini, disiplin kurallarını ve mantıklı düşünmeyi sürdürmek mümkün değildir. Artık acemi trader, açtığı işlemlerin kâra geçmesi için dua etmekten başka bir şey yapamaz. Ama biliyoruz ki, bir trader dua etmeye başlamışsa, aslında parasını dijital opsiyon yatırım şirketine teslim etmeye çok yakındır. Çünkü bu şirket, traderların psikolojik istikrarsızlığı ya da eksik bilgisi sayesinde zaten kazancını elde edecektir.
Deneyimli traderlarda bile “kayıpları geri alma” duygusu belirebilir. Bu duygu, aslında riskleri ihlal ettiğinizi apaçık gösterir – kurallara uysanız bile, bazen psikolojik sınırlarınız aşılır ve korku başlar. Korkunun olduğu yerde ise telafi etme arzusu, ardından bir dizi yanlış karar gelir. Yani, sorunlar asla tek başına ortaya çıkmaz!
Elbette bazen soğukkanlı kontrolünüz yerini duygusal dalgalanmalara bırakabilir. Bu dalgalanmadan çıkmanız zaman alır; önemli olan bu süre boyunca yeni işlemler açmayıp önce kendinizi toparlamaktır.
Acemi traderlar ise tam tersi; duygusal “tuzak”a düşünce, işlem yapmaya devam etmek isterler. Fakat bu, işlem yapmak olmaktan ziyade kumara benzer – şansınız yaver giderse mevduatı korursunuz, gitmezse tüm parayı o anda İkili Opsiyon İşlem Sağlayıcısına kaptırırsınız.
Duygusal ve psikolojik kontrol eksikliği, her trader için en ciddi hatadır. Bu sorundan öyle kolayca kurtulamazsınız; psikolojinizi uzun süre eğitmeniz gerekir ki en zor işlem koşullarında bile duygularınızı kontrol edebilesiniz. Ya da kendinize “demir gibi” bir disiplin oluşturur, duyguların sizi ele geçirdiğini fark ettiğiniz anda işlemleri durdurursunuz.
Bu tarz traderlar fazlasıyla mevcut; herhangi bir forum, site, kanal ya da toplulukta şu tarz yakınmalar görürsünüz:
Belki fark etmişsinizdir, birkaç yıl önce yaptığım hatalar için kendimi epey eleştiriyorum. Bu, hem size faydalı bilgileri aktarmak hem de “kendine karşı doğru yaklaşımı” göstermek içindir. Kendi yaptığınız hatalardan siz sorumlusunuz. Başkalarına suç atarak hiçbir gelişme kaydedemezsiniz.
Sonuç olarak, yaptığınız her hata için “Ben yaptım, ben sorumluyum!” demediğiniz sürece, yakınmaktan öteye gidemezsiniz ve trading dünyasında kaybetmeye devam edersiniz.
Sizi Martingale kullanarak paranızı yok etmeye ikna eden çeşitli “flea”cilere (sözde uzmanlara) kulak asmamalısınız. “Profesyonelim” deyip hesabınızı yönetme teklifinde bulunan, “%100 sinyallerle bugün milyon kazanırsın” diyen kimselere para teslim etmemelisiniz. Kimseye körü körüne güvenmeyin! Sadece kendi aklınızla işlem yapın, kendi bilginize güvenin! Bloggerların %99,999’u size sadece güzel kâr ekran görüntüleri gösterir, kayıpları ise saklar. “İşlem yapmak aslında çok kolay!” izlenimi verirler. Peki neden kayıp yüzünü göstersinler ki, öyle değil mi?
Bana bile güvenmek zorunda değilsiniz! Bu benim açımdan hiçbir şeyi değiştirmez – ben yine kârımı elde ederim. Ama bu, sizin açınızdan olumlu bir şey olur; bir “fleacher” daha az dinlersiniz.
Eğitim almak istiyorsanız, kitap okuyun! Kitap yazarları, sizi dolandırmak için yazmamıştır; kimin okuyacağı belli değil sonuçta. Aradığınızı kitaplarda bulamadınız mı? İnternette araştırın ama farklı kaynakları mutlaka karşılaştırın! Eğer bilgiler farklıysa, biri sizi yanıltmaya çalışıyor olabilir.
Örneğin, İkili Opsiyonlarla ilgili 20 siteden 19’u “Martingale çok kârlı bir yöntem” diyecektir. Ama ben “Martingale’in işlemlerde kayba yol açan bir yöntem olduğunu” söylerim (ki deneyerek doğrulayabilirsiniz). Peki başka neler “profesyonel” diye geçinen ama aslında her hafta mevduatını sıfırlayan kişilerin sizi inandırmaya çalışacağı şeyler? Lütfen daima sorgulayın ve gerçeği arayın.
Oysaki işlemlerde başarı yüzdesi, kârlılığı ölçmek için tek başına yeterli bir kriter değildir ve bu orana takılmaya da gerek yoktur. Örneğin, 8 kârlı işlem 2 zararlı işlem yaptıysanız %80 başarı oranı elde etmiş olursunuz; ancak 1 kârlı işlem (örneğin büyük bir lotla) ve 1 zararlı işlemden (küçük bir lotla) de net kâr elde edebilirsiniz.
Asıl amaç kâr elde etmektir. %30 başarı oranıyla bile doğru yönetimle kârda olabilirsiniz. Nasıl mı? Diyelim hesabınızda 10.000 dolar var, 15 işlemi 1’er dolarla açtınız ve hepsi zararla kapandı, ama 3 işlemi 100’er dolarla açtınız ve kâra geçtiniz. Böylece zararları da telafi ederek pozitif bir getiri sağladınız.
Bazı traderlar başarı yüzdesini yüksek tutma uğruna mantıksız yöntemlere başvurur:
Bu kişiler, “Aylık %x kârla her ay hesabı birkaç katına çıkarmak ne kadar kolay!” diye düşünür. Ama tabloda her şey basit ve anlaşılır dursa da pratikte traderlar:
Değerli “trader”, burası sabit oranla faiz veren bir banka değil, burası bir piyasa. Kimse size hiçbir şeyi garanti etmez. Hayal ve fantezileriniz, gerçek olmayabilir. Gerçekte ise siz henüz çok tecrübesizsiniz ve böyle tablolar çizmek yerine, gerçekçi bir şekilde her ay çoğu traderın ancak %10-30 civarında büyüme elde edebildiğini kabul etmek daha mantıklıdır.
Elbette işlem sonuçlarınızı kaydetmelisiniz, ama gerçek işlem bitiminde: “Ay sonu geldi, bu ayki kârım şu kadar oldu ve bu, bakiye yüzdesi olarak şu orana denk geliyor.” Yeterli. Zira bir sonraki ayın nasıl geçeceğini asla bilemezsiniz.
İkili Opsiyonlar işlemleri, kazancın birçok faktöre bağlı olduğu bir alandır. Dolayısıyla “Bu ay mutlaka şu kadar kazanırım” diye bir kesinlik yoktur. Belki %100-200 kâr elde edersiniz, belki sadece %2-3, belki de zararla veya başa baş kapatabilirsiniz.
Eğer tüm işinizi bırakıp sadece işlem yaparak geçinmek istiyorsanız, sabit maaş gibi bir şeyin burada olmayacağını bilin. Bazen bir trader, aylarca kâr elde edemeyebilir ve harcanan zaman getiriyi garantilemez.
Bu hatalar çoğu zaman mevduatın (deposit) kaybına yol açar ve traderın işlem hesabındaki her şey yok olur. Her biriniz, kendi psikolojik hatalarınıza karşı hazırlıklı olmalı ve bunlardan nasıl kaçınacağınızı bilmelisiniz. Bugün tam da bundan bahsedeceğim.
İçerik
- Bir acemi trader, İkili Opsiyonları öğrenmek istemez
- İkili Opsiyonlarda işlem yaparken piyasaya uyum sağlama
- İkili Opsiyonlar için en iyi stratejiyi (Grail) aramak
- Bir traderın açgözlülüğü, İkili Opsiyonlarda en büyük düşmandır
- İkili Opsiyonlarda kayıpları geri alma (telafi etme) arzusu
- Duyguları kontrol edememek, bir traderın en temel psikolojik hatasıdır
- İkili Opsiyonlarda kendi hatalarınızı kabul etmeyi öğrenin
- İkili Opsiyonlar “profesyonellerini” dinlemeyin
- Başarılı işlem yüzdesinin peşinden koşmayın
- İşlem gelir tabloları oluşturmayın
- İkili Opsiyonlardan istikrarlı kazanç hayalleri
Bir acemi trader, İkili Opsiyonları öğrenmek istemez
Eminim tüm traderların %98’i, İkili Opsiyonlar işlemine “kırmızı ve yeşil butonlara bas, hızlı ve kolay para kazan” vaatleriyle geldi. Peki sonuç ne oldu? Görünüşe göre işlem yapmayı öğrenmek gerekiyor! Dahası, bu eğitim oldukça uzun sürüyor – en az altı aydan birkaç yıla kadar uzayabiliyor.Bu, “kolay para” anlayışıyla pek uyuşmuyor, değil mi? Eğitimin kendisi son derece zorludur; kitap okumak, video izlemekle kalmaz, aynı zamanda işlem yapabilmek için kendinizi de değiştirmeniz gerekir. Kendini mükemmel ve her şeyi bilen biri olarak gören insanların çoğu, kendini değiştirmeye pek yanaşmaz. “Tüm bu eğitim saçmalık, ben direkt butonlara basarım, bira içerken, arkadaşlarla görüntülü sohbet ederken de işlemlerimi açarım; işlem yapmak kolay!” diye düşünürler. Her acemi trader, aslında İkili Opsiyonları öğrenmeye karşı bir isteksizlik yaşar. Nedense herkes, işlem yapmayı herhangi birinin başarabileceğini düşünür. Ayrıca bu kişiler, gerçeği de reddeder – onlara “%95 trader sürekli para kaybediyor” deseniz bile, “Ben o %5 şanslıdan biri olacağım, öyle sıradan biri değilim!” diye kendilerinden son derece emin konuşurlar.
Bunlar, herhangi bir İkili Opsiyon İşlem Sağlayıcısı için en sevilen müşterilerdir – kendi parasını yatıran ve hiçbir şeyi değiştirmeyi reddeden bir acemi kadar tatlı ne olabilir ki?! Ben, deneyimli bir trader olarak (henüz kendimi profesyonel hissetmiyorum), İkili Opsiyonlardan geçimini sağlayan biri olarak, aslında sizin işlem eğitiminize başlamanız veya yalnızca şansınıza güvenmeye devam etmeniz beni hiç ilgilendirmez. Ben, her durumda kazancımı elde ediyorum. Bu yüzden, öğrenmek ya da aynı hatalarda ısrar etmek tamamen sizin yararınıza veya zararınıza kalmış bir durum!
İkili Opsiyonlarda işlem yaparken piyasaya uyum sağlama
Tamam, diyelim ki siz o “neden işlem öğrenmek gerekiyor ki” diyen tüccarlardan değilsiniz – durumun ciddiyetinin farkındasınız. Peki şimdi ne olacak? Acemi traderların bir sonraki hatası, o anki piyasa durumuna uyum sağlayamamak veya “şu anda ne oluyor” sorusuna cevap verememektir. Buna örnek çoktur. Birkaç yıl önce sadece Martingale yöntemiyle (ben de o zamanlar tam bir inatçıydım!) işlem yapıyordum – bu, risk ve beklentiler konusundaki hatamdı. Ama siz psikolojik hatalardan bahsediyoruz diyeceksiniz. Evet, ben de yüksek risk almanın yanı sıra, işlem sırasında fikir değiştirmeyi ve piyasaya uyum sağlamayı bilmiyordum.O dönemki işlem stratejim, çok basit kurallardan oluşuyordu:
- RSI indikatörünün aşırı alım veya aşırı satım bölgesinde olması
- Destek ve direnç seviyelerini bulmak
- Fiyat hareketine karşı, bu seviyeden işleme girmek
Piyasanın, RSI’nin aşırı alım veya aşırı satım bölgesinde olmasını pek taktığı yoktu. Fiyatın döneceğini beklediğim destek-direnç seviyesi de piyasa için çok bir şey ifade etmedi – ufak geri çekilmeler olsa da trend devam etti ve ben kayıplara uğradım. “Şimdi sert bir trend var, bu yüzden trend yönünde işlem açmalıyım!” diye düşünmek yerine, “Trend sonsuza kadar sürmez, şimdi kesin dönecek!” diye ısrar ettim. Ama trend, bakiyemi bitirecek kadar devam edebiliyormuş.
Bazen iyi bir stratejiniz ve, sözde, “sermaye yönetimi” planlarınız olsa bile (örneğin Martingale), aklınız piyasayı yorumlamaya yetmiyorsa sonuç hüsran oluyor.
Trend zamanlarında farklı stratejiler, yatay (sideways) piyasada farklı stratejiler kullanılır. Belirli koşullar için uygun olan indikatörler vardır; “terminali açtım, grafikleri gördüm, hemen işlem açayım” mantığıyla hareket etmemelisiniz.
Acemi trader ise inatçı bir “koç” gibi, kafasını aynı duvara toslaya toslaya bir arpa boyu yol almaz. Çözüm çok basit: Piyasaya bakıp o anki en uygun işlem yöntemini seçmek gerekir. Uyum sağlayın ve tek bir stratejiye sonsuza kadar takılı kalmayın.
Bu uyum sağlama eksikliği, aynı stratejilerin farklı traderlarda farklı sonuçlar vermesinin de ana sebebidir. “Strateji çöp, çalışmıyor!” demeden önce düşünmek gerek: “Bende zarar etti ama başka birinde kazanç sağladı.” Çünkü farklı zamanlarda, farklı piyasa koşullarında işlem yapıyoruz! Her trader farklıdır ve piyasa bakış açısı, işlem deneyimi de farklıdır!
İkili Opsiyonlar için en iyi stratejiyi (Grail) aramak
Tüm acemi traderların bir diğer psikolojik hatası, “Deneyimli traderlar kâr elde etmek için yıllarını veriyorsa, ben daha zekice davranıp mükemmel bir strateji bulur ve onlar kadar para kazanırım!” şeklindeki ısrarlı düşüncedir. Dışarıdan bakınca çok mantıklı görünüyor, değil mi?! Deneyimli bir trader işlem açmak için bir strateji kullanıyor ve kazanç sağlıyor, öyleyse acemi bir trader da o stratejiyi ele geçirirse aynı kazancı elde eder. Buradaki psikolojik hata, acemi traderın, işlem yapmanın sadece bir strateji bulmaktan ibaret olduğunu düşünmesidir – oysa bu konunun çok daha fazlası var:- İşlem planı diye bir şey var ki deneyimli trader buna sadık kalır
- Risk yönetimi kuralları ve para yönetimi kuralları var
- İşlem günlüğü var, tüm işlem geçmişi orada tutulur
- Traderın duygularını kaydettiği bir duygu günlüğü var
- İşlem psikolojisi bilgisi ve duygusal kontrol var
- İşlem disiplini üzerinde çalışmak var
Bir traderın açgözlülüğü, İkili Opsiyonlarda en büyük düşmandır
Her traderda bir miktar açgözlülük vardır – kiminde az, kiminde çok. Ama hiçbirimiz, paranızı İkili Opsiyon Ticaret Platformuna kaptırmayı istemez. Açgözlülük, sizi Martingale stratejisi gibi yöntemler kullanmaya itebilir, sırf tek bir kazançla tüm kayıpları geri alabilmek için; “Broker benden tek kuruş bile kazanmasın!” diye düşünülür.Kazanç konusuna da aynı açgözlülük hâkimdir: “Hiçbir gün zararla kapanmamalı, her gün kazanmam lazım!” Peki nasıl kazanılır? Elbette Martingale ile! “Sabit lotla uğraşanlar uğraşsın, ben daha zekiyim, oranı yükselterek her kaybı geri alırım!” Ama böyle düşünmek, brokera ufak tefek kayıpları bile vermek istemezken, çoğu zaman tüm hesabı sıfırlamakla sonuçlanır ve geride işlem yapacak sermaye de kalmaz. Oysa zihninde “Ben her gün katlanarak kazanç elde edeceğim, ne kadar kolay!” diye bir hayal vardır.
Deneyimli bir trader, her zaman kazançlı işlem yapmanın imkânsız olduğunu çok iyi bilir. Zararlı işlemler ve hatta kayıpla kapanan günler, kârlı bir işlem sürecinin parçasıdır ve asla kaçınılamaz. Dolayısıyla deneyimli trader kayıpları kabullenip, “Bugün biraz paramı brokera bırakıyorum ama ileride geri alıp kâr da edebilirim” der.
Acemi trader ise tamamen farklı düşünür: “O para benim param! Onu İkili Opsiyon İşlem Sitesine kaptırmamalıyım, bir işlemle tüm kaybımı geri alırım! Her gün %100-200 kazanç elde ederim, bu benim beklentim!”
Bu durumda kimin başarılı olduğu, kimin mevduatını kaybettiği oldukça açık. Açgözlülük, İkili Opsiyonlarda hiç kimseye yardım etmedi ama pek çok traderın sonunu getirdi. Kararınızı verin: ya kaybı psikolojik olarak kabullenmeyi öğreneceksiniz ya da paraya aşırı derecede bağlanan (açgözlü) bir acemi olarak, paranızı düzenli şekilde kaybedeceksiniz.
İkili Opsiyonlarda kayıpları geri alma (telafi etme) arzusu
Bir traderın açgözlülüğü, başka bir ciddi psikolojik hataya yol açar: kayıpları geri kazanma (recoup) veya hepsini tek seferde telafi etme isteği. Bunun yolu da Martingale veya risk yönetimi kurallarını ihlal etmektir.İkili Opsiyonlarda veya Forex’te işlem yapan acemi traderlar arasında bu psikolojik hata çok yaygındır. İşlem yaparken mevduatının bir kısmını ya da sadece bir işlemin bedelini kaybeden acemi trader, hemen parasını geri almak ister.
Bu da sonraki işlem tutarlarının sürekli artması ve traderın mevcut strateji kurallarını tamamen unutup rastgele işlem açmasıyla sonuçlanır. Kayıpları “hızla” kapatma arzusu, traderın zihnini ele geçirir; bu zihniyetle risk yönetimini, disiplin kurallarını ve mantıklı düşünmeyi sürdürmek mümkün değildir. Artık acemi trader, açtığı işlemlerin kâra geçmesi için dua etmekten başka bir şey yapamaz. Ama biliyoruz ki, bir trader dua etmeye başlamışsa, aslında parasını dijital opsiyon yatırım şirketine teslim etmeye çok yakındır. Çünkü bu şirket, traderların psikolojik istikrarsızlığı ya da eksik bilgisi sayesinde zaten kazancını elde edecektir.
Deneyimli traderlarda bile “kayıpları geri alma” duygusu belirebilir. Bu duygu, aslında riskleri ihlal ettiğinizi apaçık gösterir – kurallara uysanız bile, bazen psikolojik sınırlarınız aşılır ve korku başlar. Korkunun olduğu yerde ise telafi etme arzusu, ardından bir dizi yanlış karar gelir. Yani, sorunlar asla tek başına ortaya çıkmaz!
Duyguları kontrol edememek, bir traderın en temel psikolojik hatasıdır
Eğer deneyimli bir traderı iş başında izlediyseniz, kayıp yaşadığı anlarda bile oldukça sakin kaldığına şahit olmuşsunuzdur. Çünkü deneyimli, hatta profesyonel her trader çok iyi bilir ki duygusal kontrol, kârlı işlemin anahtarıdır. Bir trader, işlem sırasında ne kadar az duyguya kapılırsa o kadar iyi sonuç alır. Yani dikkatinizi şunlara vermemelisiniz:- Daha fazla kazanma isteği
- Kaybetme korkusu
- İşlem yönteminden şüphe duyma
- Kazançlı işlem sonrası aşırı sevinç
- Kayıplı işlem sonrası aşırı üzüntü
- Piyasayı analiz etmek ve işlem sinyalleri aramak
- Riski kontrol etmek
- İşlem stratejisi kurallarına uymak
- İşlem planı kuralları
Elbette bazen soğukkanlı kontrolünüz yerini duygusal dalgalanmalara bırakabilir. Bu dalgalanmadan çıkmanız zaman alır; önemli olan bu süre boyunca yeni işlemler açmayıp önce kendinizi toparlamaktır.
Acemi traderlar ise tam tersi; duygusal “tuzak”a düşünce, işlem yapmaya devam etmek isterler. Fakat bu, işlem yapmak olmaktan ziyade kumara benzer – şansınız yaver giderse mevduatı korursunuz, gitmezse tüm parayı o anda İkili Opsiyon İşlem Sağlayıcısına kaptırırsınız.
Duygusal ve psikolojik kontrol eksikliği, her trader için en ciddi hatadır. Bu sorundan öyle kolayca kurtulamazsınız; psikolojinizi uzun süre eğitmeniz gerekir ki en zor işlem koşullarında bile duygularınızı kontrol edebilesiniz. Ya da kendinize “demir gibi” bir disiplin oluşturur, duyguların sizi ele geçirdiğini fark ettiğiniz anda işlemleri durdurursunuz.
İkili Opsiyonlarda kendi hatalarınızı kabul etmeyi öğrenin
Hepimiz her konuda kendimizi “en akıllı” sanıyoruz, değil mi? Ama başkalarının fikrine kulak asmamak başka, her konuda gerçekten en akıllı olmak bambaşka! Ben sık sık şöyle sorularla bana danışan traderlarla karşılaşıyorum:- Başarıya nasıl ulaştınız?
- Hangi işlem stratejisini önerirsiniz?
- Başarılı bir trader olmak için ne gerekir?
- Martingale yönteminden kurtuldum – çünkü işe yaramıyor. Sadece sabit oranda işlem ve risk yönetimi kurallarına bağlı kalarak devam ettim. Ayrıca işlem psikolojisi üzerine de çok çalışma yaptım, çünkü bu konuda ciddi sıkıntılarım vardı.
- Strateji çok; ben kullanıp iyi sonuç aldığım stratejilerden birkaçını öneriyorum. Ama temel bilgileri ve sermayeyi yönetmeyi bilmezseniz, HİÇBİR STRATEJİ ÇALIŞMAZ!
- Risk yönetimi, para yönetimi, işlem psikolojisi, işlem disiplini gibi konuları iyice öğrenin.
Bu tarz traderlar fazlasıyla mevcut; herhangi bir forum, site, kanal ya da toplulukta şu tarz yakınmalar görürsünüz:
- Strateji çalışmıyor – bütün hesabımı batırdım! Stratejinin yazarı yüzünden kaybettim!
- İndikatör yalan söylüyor ve grafiği yeniden çiziyor – kaybımın nedeni bu!
- Beni kandırdılar – sinyaller işe yaramıyor!
- BloHer hesabıma erişim verince mevduatımı sıfırladı – o kötü!
- Broker beni kaybettirmek için her şeyi ayarlamış – bu brokera güvenmeyin!
- Fiyat yanlış yöne gitti – suç fiyatın!
- Martingale yüzünden kaybettim ama son işlem kârda kapansa ben zengin olacaktım!
- Reklamlar beni yanılttı! İkili Opsiyonlar kandırmaca!
- Hepiniz suçlusunuz, ben değilim!
- Bir strateji kullandım ama riskleri takip etmedim – kendim hatalıyım
- İndikatörü gerçek parayla denemeden kullandım – kendim hatalıyım
- “%100 işlem sinyallerine” inandım – kendim hatalıyım
- Bu hataları ben yaptım, İkili Opsiyon Brokerinin suçu yok
- Fiyat hareketini öngörecek yeterli bilgim yoktu – ben hatalıyım
- Martingale yöntemiyle kumar oynadım – kendim hatalıyım
- Reklamlara kandım – bu da benim hatam
- Kayıplarımdan ben sorumluyum!!!
Belki fark etmişsinizdir, birkaç yıl önce yaptığım hatalar için kendimi epey eleştiriyorum. Bu, hem size faydalı bilgileri aktarmak hem de “kendine karşı doğru yaklaşımı” göstermek içindir. Kendi yaptığınız hatalardan siz sorumlusunuz. Başkalarına suç atarak hiçbir gelişme kaydedemezsiniz.
Sonuç olarak, yaptığınız her hata için “Ben yaptım, ben sorumluyum!” demediğiniz sürece, yakınmaktan öteye gidemezsiniz ve trading dünyasında kaybetmeye devam edersiniz.
İkili Opsiyonlar “profesyonellerini” dinlemeyin
İnanın, kazancınızla ilgilenen tek kişi sizsiniz! Hepsi bu. Başka kimseye güvenemezsiniz.Sizi Martingale kullanarak paranızı yok etmeye ikna eden çeşitli “flea”cilere (sözde uzmanlara) kulak asmamalısınız. “Profesyonelim” deyip hesabınızı yönetme teklifinde bulunan, “%100 sinyallerle bugün milyon kazanırsın” diyen kimselere para teslim etmemelisiniz. Kimseye körü körüne güvenmeyin! Sadece kendi aklınızla işlem yapın, kendi bilginize güvenin! Bloggerların %99,999’u size sadece güzel kâr ekran görüntüleri gösterir, kayıpları ise saklar. “İşlem yapmak aslında çok kolay!” izlenimi verirler. Peki neden kayıp yüzünü göstersinler ki, öyle değil mi?
Bana bile güvenmek zorunda değilsiniz! Bu benim açımdan hiçbir şeyi değiştirmez – ben yine kârımı elde ederim. Ama bu, sizin açınızdan olumlu bir şey olur; bir “fleacher” daha az dinlersiniz.
Eğitim almak istiyorsanız, kitap okuyun! Kitap yazarları, sizi dolandırmak için yazmamıştır; kimin okuyacağı belli değil sonuçta. Aradığınızı kitaplarda bulamadınız mı? İnternette araştırın ama farklı kaynakları mutlaka karşılaştırın! Eğer bilgiler farklıysa, biri sizi yanıltmaya çalışıyor olabilir.
Örneğin, İkili Opsiyonlarla ilgili 20 siteden 19’u “Martingale çok kârlı bir yöntem” diyecektir. Ama ben “Martingale’in işlemlerde kayba yol açan bir yöntem olduğunu” söylerim (ki deneyerek doğrulayabilirsiniz). Peki başka neler “profesyonel” diye geçinen ama aslında her hafta mevduatını sıfırlayan kişilerin sizi inandırmaya çalışacağı şeyler? Lütfen daima sorgulayın ve gerçeği arayın.
Başarılı işlem yüzdesinin peşinden koşmayın
Komik ama birçok acemi trader, güzel bir sonuç elde etmek isterken “her zaman yüksek kazanma yüzdesi yakalamak” gibi bir saplantıya kapılır.Oysaki işlemlerde başarı yüzdesi, kârlılığı ölçmek için tek başına yeterli bir kriter değildir ve bu orana takılmaya da gerek yoktur. Örneğin, 8 kârlı işlem 2 zararlı işlem yaptıysanız %80 başarı oranı elde etmiş olursunuz; ancak 1 kârlı işlem (örneğin büyük bir lotla) ve 1 zararlı işlemden (küçük bir lotla) de net kâr elde edebilirsiniz.
Asıl amaç kâr elde etmektir. %30 başarı oranıyla bile doğru yönetimle kârda olabilirsiniz. Nasıl mı? Diyelim hesabınızda 10.000 dolar var, 15 işlemi 1’er dolarla açtınız ve hepsi zararla kapandı, ama 3 işlemi 100’er dolarla açtınız ve kâra geçtiniz. Böylece zararları da telafi ederek pozitif bir getiri sağladınız.
Bazı traderlar başarı yüzdesini yüksek tutma uğruna mantıksız yöntemlere başvurur:
- İlk işlem zararla kapandı mı? Bir sonraki sinyalde 3 işlem birden açayım (kâr edersek başarı yüzdem 75 olur).
- O da mı zararla kapandı? O zaman bir sonraki sinyalde 12 işlem açayım.
- Yine mi kayıp? 48 işlem açıyorum...
İşlem gelir tabloları oluşturmayın
Bazı acemi traderlar tam bir hayalperesttir! İkili Opsiyonları öğrenir öğrenmez, “altı aya veya bir yıla kadar 500-1000 dolarlık hesapla nasıl milyon olacağının” tablosunu yapmaya başlarlar.
|
Kârlı işlem yüzdesi |
İşlem sayısı |
Risk |
Aylık risk ($) |
Kârlı işlemler |
Doğru tahmin için ödeme yüzdesi |
Yanlış tahmin iade yüzdesi |
Bakiye: (başlangıç 1000$) |
Aylık kazanç |
1 |
75% |
60 |
5% |
50 |
45 |
76% |
0% |
1960 |
960 |
2 |
75% |
60 |
5% |
98 |
45 |
76% |
0% |
3842 |
1882 |
3 |
75% |
60 |
5% |
192,08 |
45 |
76% |
0% |
7530 |
3688 |
4 |
75% |
60 |
5% |
376,4768 |
45 |
76% |
0% |
14758 |
7228 |
5 |
75% |
60 |
5% |
737,89453 |
45 |
76% |
0% |
28925 |
14168 |
6 |
75% |
60 |
5% |
1446,2733 |
45 |
76% |
0% |
56694 |
27768 |
7 |
75% |
60 |
5% |
2834,6956 |
45 |
76% |
0% |
111120 |
54426 |
8 |
75% |
60 |
5% |
5556,0034 |
45 |
76% |
0% |
217795 |
106675 |
9 |
75% |
60 |
5% |
10889,767 |
45 |
76% |
0% |
426879 |
209084 |
10 |
75% |
60 |
5% |
21343,943 |
45 |
76% |
0% |
836683 |
409804 |
11 |
75% |
60 |
5% |
41834,128 |
45 |
76% |
0% |
1639898 |
803215 |
12 |
75% |
60 |
5% |
81994,89 |
45 |
76% |
0% |
3214200 |
1574302 |
- Korku
- Bilgi eksikliği
- Açgözlülük
- Para kaybetme stresi
- Risk yönetimi ihlali
Değerli “trader”, burası sabit oranla faiz veren bir banka değil, burası bir piyasa. Kimse size hiçbir şeyi garanti etmez. Hayal ve fantezileriniz, gerçek olmayabilir. Gerçekte ise siz henüz çok tecrübesizsiniz ve böyle tablolar çizmek yerine, gerçekçi bir şekilde her ay çoğu traderın ancak %10-30 civarında büyüme elde edebildiğini kabul etmek daha mantıklıdır.
Elbette işlem sonuçlarınızı kaydetmelisiniz, ama gerçek işlem bitiminde: “Ay sonu geldi, bu ayki kârım şu kadar oldu ve bu, bakiye yüzdesi olarak şu orana denk geliyor.” Yeterli. Zira bir sonraki ayın nasıl geçeceğini asla bilemezsiniz.
İkili Opsiyonlardan istikrarlı kazanç hayalleri
Nasıl bir tabloyla kâr hesaplaması yapıyorsanız yapın, İkili Opsiyonlardan “sabit” gelir beklentinizi de çöpe atabilirsiniz. Sizin için “istikrar” ifadesi muhtemelen belli bir tutara (ayda 15 bin, 30 bin, 50-100-500 bin vs.) denk geliyor. Oysa piyasada bunun garantisi yok! Bir trader, “istikrarlı işlem” dediğinde, önce “depoziti kaybetmemek”ten söz eder. Rakamlar ikinci plandadır. Çünkü deneyimli herkes bilir ki, bir ay 2-3 dolar kâr edebilirken sonraki ay binlerce dolar kâr edebilir veya tam tersi, belki o ay 200 dolar zarar edebilir.İkili Opsiyonlar işlemleri, kazancın birçok faktöre bağlı olduğu bir alandır. Dolayısıyla “Bu ay mutlaka şu kadar kazanırım” diye bir kesinlik yoktur. Belki %100-200 kâr elde edersiniz, belki sadece %2-3, belki de zararla veya başa baş kapatabilirsiniz.
Eğer tüm işinizi bırakıp sadece işlem yaparak geçinmek istiyorsanız, sabit maaş gibi bir şeyin burada olmayacağını bilin. Bazen bir trader, aylarca kâr elde edemeyebilir ve harcanan zaman getiriyi garantilemez.

Igor Lementov - alltradingprofit.com’da Finans Uzmanı ve Analist
İncelemeler ve yorumlar